GEYİK MUHABBETİ

Geyik muhabbeti

Boş şeyler konuşmanın, sohbetle vakit öldürmenin adı geyik muhabbeti. Yapmayan değerini bilemez, yapan vazgeçemez. Önemli motivasyon kaynaklarından biri.. Çok yapıldığına, pek sevildiğine göre ne olduğunu, niye yapıldığını anlayalım.

Geyik nedir

Geyik muhabbetinin ne olduğunu anlamak için önce ne olmadığını netleştirmek lazım.

  • Biri bir konuda bildiklerini anlatsın öbürleri dinlesin, böyle bir format yok geyikte. Öylesine “koyun muhabbeti” denir, çoban çalar kavalını, koyunlar dinler meleşirler.
  • “N’olacak bu memleketin hali” sohbetleri veya “bizim takım nasıl oynasın” tartışmaları da uzar gider ama geyik sayılmaz. Taraflar konunun bir tek doğrusu olduğuna inanıyor ve kendi doğrularını savunuyorsa yaptıkları geyik değildir, olsa olsa inatçılığı ile tanınan “keçi muhabbeti” olabilir.
  • Biri etrafını etkilemeye çalışıyorsa, fikrini kabul ettirmeye uğraşıyorsa, bir şeyler satmaya çabalıyorsa, o da geyik sayılmaz. Hararetli konuşmalar döner dolaşır hep aynı konuya çekilir. Ona da isim koymak gerekirse ona menfaatçi “çakal muhabbeti” diyelim, çünkü çakal istediğini alınca kaçar, sohbet biter.
  • Ortamda flört havası varsa yine amaçsız konuşmalar yapılır ama, öylesine sürekli dipdibe durmalarından hareketle “kumru muhabbeti” demek daha doğru olur.
  • Biri derdini döküyor ve çare bulamasa da öncelikle paylaşmayı amaçlıyorsa, yine sonuçsuz bir sohbet yapılır. Ama o da geyik sayılmaz, olsa olsa duygu yansıması bekleyen, sürekli şakımasıyla ünlü “kanarya muhabbeti” sayılır.
  • Dedikodu yapmak da hoş ve değişken muhabbettir. Ama meraktan yapıldığı ve bilgilenme amacı taşıdığından geyik sayılmaz. En konuşkan hayvanlardan biri olması nedeniyle buna da “martı muhabbeti” diyelim.
  • Fıkra anlatmak da boş muhabbettir ama, geyik değildir. Fıkra ezberleyip her duruma uygun bir tane patlatmak, geyik muhabbeti yapamayanların kendilerince bulduğu bir çözümdür. Bazen iki fıkracı karşılaşırsa karşılıklı anlatır dururlar ama muhabbetin de içine ederler. Onlarınkine ezberleriyle sınırlı olduğu için “papağan muhabbeti” demek daha doğrudur.

Geyik muhabbeti, alakasız konularda, amaçsız ve kesintisiz konuşmaktır. Hızla konudan konuya atlanır. Hiçbir konu uzatılmaz, biri öğretir gibi konuşmaya başlarsa hemen alaya alınır, konu değiştirilir. Konudan konuya zıplamada sanki gizli bir mutabakat vardır, kimse daha lafım bitmemişti demez, anında yeni konuya dalar.

Geyik neye yarar

Geyik muhabbeti kimilerine zaman israfı gibi gelir, büyük haksızlıktır. Geyik muhabbetinin kıymetini yapan bilir. Cep operatörünün reklamında dediği gibi, “geyik candır”. Geyik, insanlar arasında sosyalleşmenin şifrelerini içerir. Aynı konuda boş boş konuşabilenler, dayanışma havasına girerler. Dolayısıyla da frekansı yakalayamayan, geyik yapamayanlar topluluktan dışlanırlar! Kimisi doğuştan yeteneklidir, iyi geyik yapar ama, yeteneksizler ne yapsın? Millet sohbete dalıp hızla konudan konuya atlarken, zavallılar geriden gelir, bir şey söylemeye kalkınca da dalga geçilirler. Hep ciddi konuşanlar, belli konuların dışına çıkamayanlar zaten ortama davet bile edilmezler. Geyik muhabbetinden kopanlar da mecburen keçi, koyun, martı muhabbetine dalar, kendilerine uygun ortamlara girerler.

Geyik öğrenilebilir

Geyik muhabbetlerinin belli formatları var. “Geyik for dummies”, temel ilkeleri anlatıyor. Geyik konusundaki ilk “prosedür” olduğundan, gerçek geyik ustalarının eleştirilerine ve geliştirmesine açık. Yakında kursu da açılır, asosyallerin hayatı kurtulur.

Geyik formatı

Yazıları “giriş, gelişme, sonuç” diye bölümlere ayırırlar. Geyikte bunların sadece ikisi var. Giriş var, gelişme var, sonuç yok, zaten amaç sonuçsuz sohbet yapmak, oraya gelince hemen başka konuya atlanıyor. İddialaşmak, ısrar etmek, doğrusunu bulmaya çalışmak, söylediğinden ötürü birini kınamak veya dalga geçmek yok. Gerçek geyikçiler sohbet oraya buraya çekilince hemen sıkılıyor, ortamdan kaçıyorlar.

Geyik temaları

Geyik muhabbetinde konular sınırsız, benzer giriş cümleleri ile başlıyor, ardından farklı konular geliyor. Beş ana başlık, dummies için beş parmakta toplandı. Başparmak “ben”, işaret parmağı “sen”, orta parmak “o”, yüzük parmağı “biz”, serçe parmağı “siz” parmağı. Her parmağın da üç lafı var diyecek.

  • Ben böyleyim, süperim, neler hissettim
  • Sen neymişsin, ne güzelmişsin, neler biliyorsun
  • O/Onlar çok komik, çok salak, çok kötü
  • Biz adam olmayız, neler yapardık, sizden üstünüz
  • Siz dinleyin de öğrenin, şaşırın, sırra varın

Tabi her geyikte tam bu sözcüklerle başlanmayabilir, ama nasıl ifade ederse etsin, lafın akışı ve anlamı aynıdır. Giriş aynı, gelişme kısmında herkes farklı konu açar, sonuç zaten yok, malum, oraya gelmeden konu değişiyor.

geyik

Geyikçiler kendi istatistiklerini parmak hesabıyla tutsun, görsün. Hangi temaların parmaklarının kaç kere ve hangi sırayla geçtiğini sayan, 15 konunun kaçının kullanıldığına bakıp geyik muhabbetine puan verebilir.

  • 2 parmak, 3-5 konu: kuru geyik
  • 3-4 parmak, 6-10 konu: sulu geyik
  • 5 parmak, 11-15 konu: süper geyik

Tema sırası

Geyik muhabbetinin özü, sonuç alacağım diye bir konuya saplanmamak, ortamı germemek, sohbetle eğlenmek. Onun için konuları seçmek ve zamanında değiştirmek önemli. Hem de müzikteki notaların sırası ve süresi kadar önemli. Doğru geyik iyi bir şarkı gibi kendini dinletir, yanlış geyik kafa şişirir, dinleyeni sıkar.

Geyik taktikleri

Yeni başlayanlar için geyik muhabbetinin en büyük zorluğu, farklı konular bulmak ve zamanında konu değiştirmek. Bu yazının amacı temel geyik tekniklerini anlatmak, geyik ustası yetiştirmek değil, kimse mucize beklemesin. Burada yazılanları yapan sohbete aykırı düşmeden katılmayı garantiler. İyi geyikçiler öyle doğarlar, sonradan olmazlar.

Temel geyik teknikleri şunlar:

  • her parmaktan en az üç beş konu akılda hazır bulundurun, hiçbir geyiğe hazırlıksız yakalanmayın
  • geyik dostluklarını pekiştirmek için birinin açtığı konuya içtenlikle onaylayıp hemen katılın, aynı parmaktan yanıtlayın
  • geyik grubundan dışlanmamak için konuları uzatmadan, ciddileşmeden, hatta lafın yarısında konu değiştirin, geyik adabına uyun
  • geyik grubunda bulunanlar “sen”, bulunmayanlar “o” kategorisine girer, sakın ha gruptakiler hakkında “o ” parmağından konular açmayın, çatışma, yarışma başlatmayın
  • sürekli ben parmağından konu açarsanız sıkarsınız, her parmaktan konu açın
  • “ben” parmağından konuştuğunuzda gruptakileri ezecek üstünlüklerinizi anlatmayın, yarış başlatırsınız veya grubu dağıtırsınız
  • bir konuyu değiştirirken aynı giriş cümlesiyle başlayan konulardan kaçının, tekrarlayan olmayın
  • grupla kaynaşmak istiyorsanız konuşulan parmaktan farklı giriş cümlesi seçin lafa girin
  • grubun kontrolünü ele almak istiyorsanız sürekli lafı yarıda kesin, farklı parmaktan yeni konu açın
  • kesinlikle fıkra anlatmayın, ama fıkralara gönderme yapın
  • kimseyi taklit etmeyin, hele Cem Yılmaz’ı kesinlikle taklit etmeyin, kendiniz olun
  • konusuz kalırsanız ünlüler hakkında hazırda birkaç şaşırtıcı laf bulundurun

Örnek konular

  • “Ben var ya” konuları herkeste bol var ama, çok kullanıp karşıdakileri baymamaya dikkat etmek gerekir. Kişi kendini övebilir, komik veya zayıf taraflarını ortaya koyabilir, duygularını anlatabilir, konu bitmez. Karşında halı sahanını gol kralı duruyor, var mısın benimle bilek güreşine, briçte 15 puanla şlem yapmışım, Boğazı yüzerek geçmiş adamım, yüksekten korkarım elim ayağım kesilir, ameliyat yerimi göstereyim mi buradan buraya kadar açtılar, gece karanlığında karşıma çıkınca ne biçim tırstım, ben oldum mu çok pis sarhoş olurum, Ankara yolunda 220 bastım, aşkımdan deli oldum gittim kapısına dayandım, bak sana en baba samba figürünü göstereyim, falan gibi.
  • “Sen var ya” konuları kesinlikle eleştiri içermez, eleştiri, suçlama başlarsa geyik biter. Karşıdakinin hep bir şeyleri takdir edilir, güzelliğini, yakışıklılığını, marifetlerini, yaptıklarını öven sözler edilir, derin bilgilerinden yararlanılır. Yağcılığa veya yalakalığa kaçılmaz, eleştirecekse de inceden dalga geçilir, kimse açıktan açığa yerilmez. Böylece geyik muhabbetinin dost ortamı bozulmaz. Ne biçim oturttun lafı gediğine, bu saç rengi seni çok açmış, sen kilo verdin galiba, seni zayıflamış gördüm tabi karakter olarak, o küçük lokantaya nasıl gidiliyordu, çok güzel hem de çok ucuza almışsın, hadi gene dilini burnuna değdirsene, falan gibi.
  • “O var ya” konuları ise acımasızdır. Olumsuz duyguların tamamı geyik ortamında bulunmayanlara yönelir. Birilerinin komik veya salak duruma düştüğü olaylar kadar, birilerinin kötülüğü de geyik konusudur. Askerdeki komutan, okuldaki öğretmen, rakip takımın kalecisi, arkadaşlar, ünlüler, herkes bu geyiğin kurbanı olabilir. Dedikodu sınırını geçmemek, hakarete vardırmamak, bir de Laz fıkrasına dökmemek gerekir geyiği.
  • “Biz var ya, adam olmayız” geyiği nedense biz Türklerin en sevdiğimiz konular. Tüneli geçen yüzyılda yaptırmışız ama, metro yapamamışız muhabbeti vardı, o artık eskidi şimdi Moskova metrosunun güzel istasyonlarını veya New York’un metruk metro tünellerini anlatabilirsiniz. En çok trafik kazasını yapıyor olmamız her zaman tutar. Guiness’e gireceğiz diye teke zortlatanlar kadar bayat bile olsa, her muhabbetin müşterisi çıkar. Tarihi mahveden şehircilik anlayışımız, yaşlılara hürmet göstermeyişimiz, cennet sahillerimizi beton yağmasıyla doldurmamız, dünyayı kirletip küresel ısınmadan telef olacak nesil olmamız, falan gibi kıymet bilmeme geyikleri kendini aşağılama yarışına dönüşüyor, çok da uzatmamak lazım.
  • “Biz eskiden neler yapardık” da kesin tutan geyiklerden. Yaşı kaç olursa olsun, herkesin böyle konuları vardır. Çocuklar için bile okuldaki eski öğretmenleri, eski atarisi, mario oyunu, eski lunaparktaki çarpışan arabalar, yazlıktaki kızlar geyik konusudur. Yaşı tutanlar için eski bayramlar, eski Beyoğlu, eski tramvaylar, eski Boğaziçi, eski artistler, eski şarkıcılar, eski Bodrum, konu çok, bitmez. Mutlaka kendimizin yapmış olmamız gerekmez, “biz eskiden” kapsamına milletimizin eskiden yaptıkları, insanlığın eskiden yaptıkları vb. de dahil olabilir. Daha eskiye, tarihe gitmek de mümkün, Viyana kapıları, Barbaros’un gemileri, nasıl yapmışlar bu surları, kısacası kendimize mal edebileceğimiz her şeyin eskisi makbuldür, muhabbeti bitmez.
  • “Biz herkesten iyiyiz” muhabbeti de bitmez. En yaygın konu tabi futbol. Bir ucundan maç muhabbetine girilirse, birden herkes futbolcu, kulüp başkanı, spor yazarı kesilir. Ama hemen her konuda, durduk yerde giderek saldırganlaşan üslupla, kişinin kendinin mensup olduğunu düşündüğü grup hangisiyse, onu üstün göstermeye çalışan sohbetler yapılır. “Cumhuriyeti Galatasaray liseliler kurmuştur”, “bilim ve tıp tarihine en büyük katkıyı Müslümanlar yapmıştır”, “Sultan Süleyman Viyana kapılarına kadar dayanmıştır”, “İstanbul’u Karadenizliler parselleyip imar etmiştir”, “bizim sınıf hababam sınıfı gibiydi hocaların canına okurduk”, “bizim Doğu’nun adamı mert olur”, “bizim denizciler her limanda bir sevgili bulur”, “biz rakıseverler yaşamın tadına varırız”, “bizim sitenin bahçesi komşu siteden daha büyük”, “Mercedes her zaman en kral arabadır”, “Schumacher gibisi F1 tarihinde gelmedi” falan filan. Hepsinin ortak noktası, anlatanın kendisinin de övülen taraf veya tarafın taraftarı olması veya kendini öyle hissetmesi.
  • “Siz var ya, dinleyin de öğrenin” diye başlayan bilgiçlikler hep tutan geyiklerdir. Ansiklopedik bilgilerin en gereksiz olanları en iyi geyik konularıdır. Önemli, gerekli, bilimsel bilgiler geyik muhabbetini bozar. Ruj lekesi neyle çıkar diye anlatan birine derhal saç çıkaran ot hangisi diye karşılık vermek gerekir.
  • “Siz var ya, işte buna acayip şaşacaksınız” konuları bir başlayınca yarışa döner. Evrenin boyutu ile atomun boyutu arasında insanın boyutunun tam ortada olması insanın evrenin merkezinde durduğunun ispatıdır diyen birine, daha şaşırtıcı bir bilgiyle karşılık vermek gerekir. “Bak bu çok enteresan” diye başlayan sohbetler, dinleyenleri önceden şaşırmaya hazırlayan sinyallerdir.
  • “Siz var ya, bu sırrı benden öğrenin” diye başlayan konular hızla ezoterik alana kayar. İyi bir geyikçinin dağarcığında mısır piramitleri, kayıp kıta Atlantis, adam kaçıran uzaylılar, kansere iyi gelen otlar, zayıflatan diyetler, evde bulunabilen leke çıkarıcılar falan olmalıdır.

Hadi kolay gelsin, iyi geyikler..