BERABERLİĞİN SÜRESİ
İnsanın çevresel koşulları ve genetik şifresi “tek yavruluk” beraberlikler öngörüyor. Sürekli birliktelik insanın normal davranışı değil, ancak çok seyrek rastlanan bir istisna olabilir. İlk çocuktan sonrakinin başka kombinasyonla yapılması, türün çeşitlenmesi için genetik şifrede yazılı olmalı. O bakımdan üreme zamanı temel şart olan sadakat, sonrasındaki birlikte yaşama döneminde zor sağlanan bir davranış haline geliyor.
EŞ SEÇİMİ
Üremede eş seçimi kriteri, birinin genetik özelliklerindeki eksikleri diğerinin kapatmasıdır. Bilinen öyküdür, bir gün güzel bir kadın “biz sizinle evlenmeliyiz, düşünsenize çocuğumuz zekada size, güzellikte bana çekerse ne harika olur” deyince Bernard Shaw “ya güzelliği bana, zekası size çekerse” diye yanıt vermiş. Eksiklerin eşte aranması, çocukta kapanacağının garantisi değil ama, tek yolu denemek.
Genetik açıdan birbirini tamamlayan çiftler, hangi özelliğin kimin için ne kadar önemli olduğuna göre seçim yapıyor. Kimi akıl, kimi güç, kimi karizma, kimi kimbilir ne arıyor. O bakımdan bilim insanlarının bu uyumu testle, mülakatla ölçmesi, kimin kime uyacağını öngörmesi zor. Ancak ne istediği, neden hoşlandığı, hayat tarzı, karşıdakinde ne aradığı gibi şeyleri soruyor. Bunlar yüzeysel kriterler, asıl seçim genetik tamamlamaya göre yapılıyor. Uyan eşler birbirini görünce “yıldırım çarpıyor”, “elektrik alıyor”, onlar anlıyor. O yüzden ailelerin tercihi gençlerin tercihiyle genelde aynı olmuyor.
Bazen biri için mükemmel uyum, karşısındaki için aynı şey olmuyor. Bernard Shaw gibi denemeye değmez buluyor, veya deniyor ama bağlanmıyor. O zaman tek taraflı aşk oluyor.
SADAKAT
Eşler birbirine mükemmel uyum sağlarsa, beraberlikleri sürekli olur. Daha iyi seçenek bulamayacağı için , birlikte çocuk yapma isteğinden hiç vazgeçmez, birbirlerine de hep sadık kalırlar. Ancak bu çok seyrek yaşanabilecek bir durum ve gerçek hayatta böyle olmuyor.
Yüksek uyum bile sağlasa, birinci çocuk yürüdüğünde genetik şifrede yazılı olan aşkın miadı doluyor. Kopuş başlıyor, sadakat anlamını kaybediyor.
Düşük uyumlu çiftler zaten bir çocuk için bile ısrarcı olamıyor. Her ikisi de hep daha iyi uyum sağlayacakları birini arıyor. İkisi de sadakat göstermiyor.
Bazı insanlar genetik olarak tek eşliliğe, bazıları çok eşliliğe yatkın oluyor, bu da sadık kalıp kalmamasını etkileyen önemli bir faktör. Çok eşli birini eve bağlamak mümkün değil. Bunun kültürle eğitimle ilgisi yok, deney farelerinde de görülen bir davranış kalıbı bu.
Çocuktan sonra cinsel çekim bitse bile müşterek hayat sürüyor. Çoğu insan eşinin resmini “eş” çerçevesinden çıkarıp başka bir çerçeveye asıyor.
20. yüzyılın aşkı, İngiltere kralı 8. Edward ile Amerikalı dul bayan Simpson arasında yaşanan ilişkiydi. 1936 da sevdiği kadın için tahttan vazgeçti. Sonradan birbirlerini defalarca aldattıkları ortaya çıktı. Genetik şifre o zaman öyle demişti, sonra böyle demiş.