Mutluluğun tanımı basit: Belli hormonları salgılamak. Endorfin, seratonin mutluluğun kaynağı olarak tanımlanıyor. Hormon bir tür ödüllendirme mekanizması. Genetik şifreye uygun davrandığında insan da diğer gelişmiş canlılar gibi hormon salgılıyor, mutlu oluyor. Belki henüz tanımlanmamış “mutlu eden” başka kimyasal ve elektriksel değişiklikler yaşanıyordur ama, özünde hepsi genetik şifreye uyulmasını sağlayan yaptırımlar. Genetik şifresinin emrettiği şekilde davranmayan mutsuz oluyor. Sevdiğinden ayrı kalma, varlık nedeni olduğuna inandığı işi yapamama, çocuğunun ihtiyacını karşılayamama, çevresi tarafından dışlanma vb. gibi durumlarda mutsuz olan insan, bir parça endorfin salgılamak için sigara içer, abur cubur yer, kendini hobilere kaptırır, hiç bir çözüm bulamazsa da mutsuz yaşamayı istemez, intihar eder. O kadar kesin ve bağlayıcı bu hormonla yönlendirme mekanizması. Doğa işini şansa bırakmıyor.

Herkes kendi genetik şifresine uygun davrandığında mutlu oluyor. Davranışlarımızı belirleyen genetik kalıplarımız var. Herkesin iki eli, iki ayağı, iki gözü, başında saçları olması gibi, genel kalıplar var. Ama herkesin özel şifresi birbirinden farklı, tırnağının şeklinin, gözünün renginin, saçının telinin farklı olması gibi. Herkesi mutlu eden davranış da farklı oluyor.

Kısa devre yapan durumlar da var. Sigara içince nikotin endorfin salgılanmasına neden oluyor, içen mutlu oluyor, nasılsa nikotinle tetiklenecek diye vücut normal hormon üretimini durduruyor, sigara bağımlısı oluyor. Genetik şifrelerimiz teknolojinin tütünü işlemesinden, kimyasal uyuşturucular üretmesinden öncesine dayanıyor.